28 Nisan 2013 Pazar

Karamelize soğanlı mini roastbeef & Pazılı peynirli kiş

Davetler/ Tarifler

Gelelim bloğumuzun ikinci bölümü olan tarifler kısmına....
Bu bölümde önce misafirlerim için hazırlamış olduğum menüyü sonra sevdiğim tariflerden birkaçını sizlerle paylaşıyor olacağım.

Artık baharı iyice hissetsekte bir bahar, yaz menüsü hazırlamadan kışa veda menüsü hazırladım denebilir.

Karamelize soğanlı mini roastbeef
Peynir & Şarküteri tabağı
&
Pazılı Peynirli Kiş
Akdeniz Salatası
&
Boeuf Bourguignon
Üzümlü iç pilav
&
Cheesecake

Bu liste de yer alan Boeuf Bourguignon tarifini severek takip ettiğim Cafe Fernando'nun blogunda bulabilirsiniz. Bu tarif en çok severek yaptığım et yemeklerinin başında geliyor. 
Aperatiflere geldiğimizde, uzun bir süredir karamelize soğanın nasıl yapılması ile ilgili farklı tarifler denesem de tam istediğim renk de ve tat da olmuyordu. Daha sonra hem görece basit hem de lezzetli bir tarif buldum. (Aplikasyon olarak kolaylıkla bulabileceğiniz, R&R Publications Anthony Carroll 2011 yayınlarından "Fingerfood" serisine aittir.)

Karemelize soğanlı mini roastbeef

Malzemeler


  • 2 çorba kaşığı zeytinyağ
  • 2 orta boy soğan inçe şeritler halinde doğranmış
  • 1+ 1/2 çorba kaşığı balzemik sirke
  • 1 çorba kaşığı esmer şeker
  • 1+1/2 çorba kaşığı taze kekik
  • 1 Baget ekmeği, 2 cm kalınlıkta kesilmiş
  • 1/2 su bardağı oranında labne peniri
  • 14 parça ince kesilmiş roastbeef 

Hazırlanışı

  1. 220 derece fırını ısıtın.
  2. Zeytinyağ kısık ateşte ısıtıldıktan sonra 10 dakika soğanları arada bir karıştırarak yumuşayana kadar kavurun. 
  3. Balzemik ve esmer şekeri ilave ettikten sonra 15 dakika kısık ateşte kavrulmaya devam edilir.
  4. Soğanları ayrı bir kapta taze kekik ile karıştırın
  5. Ekmek dilimlerinin üstünde bir miktar zeytinyağını gezdirin. Fırında 5-6 dakika veya kızardıklarını görene kadar bekletin.
  6. Ekmek dilimleri üstüne peynir sürülür, roastbeef eklenir ve karamelize soğanlar ile servis yapılır.
* Şarküteri ürünlerinin ince kesildiğinden emin olun. Karabiberli alternatif de bu tarif için seçilebilir. Benim bu konuda sevdiğim markalar Şütte ve Polenez.

Pazılı Peynirli Kiş

(Tarif net425g Gamze Bursa'ya aittir.) 
Bu kitabı özellikle incelemenizi hatta mutfağınızda bulunmasını tavsiye ederim. İçindeki tüm tarifler çok güzel.  Ayrıca birçok yemek kitabının fotoğraf stilistliğini imza attığı çin fotoğraflara bakmak için bile alınabilir .

Malzemeler


Hamuru için: 
  • 2 su bardağı un 
  • 150 gr tereyağı, soğuk ve rendelenmiş
  • 6 çorba kaşığı soğuk su
  • 1 tatlı kaşığı tuz
Üzeri için:
  • 1 su bardağı süt
  • 1 yumurta
  • Karabiber
Harcı için:
  • 2 çorba kaşığı sıvıyağ
  • 2 orta boy soğan( Küp şeklinde doğranmış)
  • 1 kırmızıbiber, ince kıyılmış
  • 2 demet pazı, ince doğranmış
  • 200 gr beyazpeynir
Hazırlanışı

  1. Un, tuz ve tereyağını bir kapta yoğurun
  2. Su ilave edilir ve yoğurulmaya devam edilir
  3. Hamuru üstü kapalı şekilde 30 dakika buzdolabında bekletin
  4. Soğanları teflon tavada sıvıyağda pembeleştirin
  5. Kırmızıbiber ve pazıları ekleyin
  6. 15 dakika pişirin
  7. Fırını 180 dereceye ayarlayın
  8. Hamuru buzdolabından çıkarıp merdane ile açon ve sıvıyağ ile yağladığınız tart kalıbına yayın
  9. Çatalla 4-5 yerinden delip 15 dakika pişirin
  10. Hazırladığınız karışımı pişmiş hamurun üzerine dökün
  11. Ufalanmış beyazpeyniri ilave edin
  12. Yumurta, süt ve karabiberi çırpıp üzerine dökün
  13. 30 dakika pişirin. 
Afiyet olsun :)

Yemeğimize eşlik eden şaraplar Büyülübağ Cabernet Sauvignon ve Urla Tempus 2010 oldu.
Cabernet Sauvignon şaraplarının doğum yeri Bordeaux bölgesidir.
"1000 Great Wines" kitabına göre en iyi şişeler olarak aşağıdaki liste öneriliyor.

Medoc/Haut Medoc: 2010, 2009, 2005
Pauillac: 2009, 2008, 2006, 2005
Napa Valley: 2009, 2007,2006
Australia: 2009, 2006,2005

24 Nisan 2013 Çarşamba

Uzakdoğu Mutfağı Koh Samui/ Singapur

Bol fotoğraflı bir yazı olacağı konusunda uyarırım :)


Bu geziden bağımsız olarak Uzakdoğu, Çin, Thai mutfaklarını çok seviyorum. Son iki senedir doğumgünlerimi de Pera Thai ve Banyan'da kutluyor olmamdan bu sonucu çıkarabiliriz. Her iki restaurant da en kısa sürede blogumda bahsetmek istediğim yerler.
Neyse, biz konumuz olan Koh Samui gezisine dönelim. Koh Samui Tayland körfezinde yer alan  adalardan bir tanesi. Aslında Phuket yaygın olarak seyahat destinasyonu olarak seçilse de Koh Samui'nin daha az turist ağırlayacağını ve yerel halkı daha iyi görebileceğimizi düşünerek bu noktayı seçiyoruz.
Koh Samui deniz mahsülleri sevenler için mükemmel bir nokta. En kalabalık ve popüler caddesi Chaweng'te yürürken adım başı görebileceğiniz ıstakoz, balık çeşitleri, değişik midyeler, şaşıracağınız büyüklükteki jumbo karidesler...Kısacası her şeyi bulmak mümkün.  Durum böyle olunca, seçilen yemekler de ağırlıklı olarak deniz mahsülleri oluyor.


Bugün Koh Samui'de bahsedecek olduğum 4 adres Rummana Resort Hotel, The Spirit, Cliff ve Eat Sense. Chaweng Beach içinde yer alan restaurantlar...

Rummana Resort Hotel Koh Samui de Lamai Beach bölgesinde kalıyor. Otelimiz eğlenceli barı, kumsaldaki masaj bölümleri ve minik restaurantı ile oldukça sevimli. Kumsal boyunca çok daha farklı ve daha lüks birçok otel yan yana kurulmuş durumda. Rummana'ya ulaşır ulaşmaz odalarımıza bavulları bırakıyor ve kumsalda yer alan huzur dolu barına koşuyoruz. Bu bölüm özellikle Eşim Ömer için önemli. Ben ne kadar gastronomi ile ilgiliysem o da içki bölümüne oldukça meraklı. Mojito'ların çok çok iyi olduğunu belirtiyor.  Ben de papaya meyveli bir kokteyl istiyorum. Servisi yapan kişi de sunum da oldukça sevimli.


Rummana'nın barında bol bol tropik meyveli karışımlardan içebilir ve denizin keyfini çıkarabilirsiniz. Gündüz maalesef Lamai'de kumsal boyunca çok kaliteli bir yer bulmak mümkün değil. O yüzden Rummana öğle yemeği için de iyi bir alternatif. Menüsünde çok farklı Thai usülü hazırlanmış noodlelar yer alıyor. Sunumlarında kullandıkları tropik yaprakları da çok sevdim.


Rezarvasyon yapmadan gidilmemesi gereken bir yerde sıra: Spirit House. Benim için Koh Samui'deki en güzel yer. Dekorasyonu tam olarak Thailand kültüründen esinlenmiş bir bölümünde yer masalarında oturularak servis yapılan bir restaurant.  Yine geleneksel objelerin olduğu bir bahçesi ve tapınak alanı yer alıyor. İçerdeki herkes geleneksel kıyafetler ile çalışıyor. Kızlar oldukça güzel ve nazik. İlk etapta size sıcak mendillerinizi getiriyor. Daha sonra iştah açıcı baharatlı bir içecek ikram ediyorlar. Yemeklere gelince, Tom Yam Goong tek kelime ile mükemmel. Acı oranı birazcık fazla. 5 kişilik bir grup olduğumuz için farklı yemekler tadabildik. Bunlar içinden sevmediğimiz tek lezzet Red duck curry oldu. 


İkinci uğrak noktamız Cliff, adı üstünde denizin üstünde '' bir kayanın üstünde '' yer alan bu şık restaurantta ilk başta barda margarita ile keyif yapabilirsiniz. Burada özellikle göreceğiniz manzara güneşin batışı sizi mutlu edecektir. Menüsünde daha çok dünya mutfağından alternatifleri bulacaksınız.  Lezzet konusunda oldukça iyi.


Benim siparişim deniz ürünlerine güvenebileceiğim yerlerde verdiğim klasik bir seçim Spaghetti Frutti Di Mare'ydi. Ama en çok sevdiğim Ömer'in istemiş olduğu Cozze al Vino Bianco,  lezzetli midyeler :)  Şarap menüsünde de oldukça geniş bir kav olduğunu söyleyebilirim. Koh Samui'de her zaman iyi bir şarap alternatifi bulamıyorsunuz.

Eat Sense: İlk başta sizi karşıladıkları bölüm ve masanıza giderken etrafınızdaki görüntüler karşısında ilk hissettiğiniz bu akşam çok güzel bir yemek yiyeceğim şeklinde oluyor. Oysa yemekler, sunum ve servis için kesinlikle aynı şeyi söyleyemem. Buradaki en güzel şey kokteyller, iki tane de isim verelim Sabai Sabai Samui ve Chao Koh.


Son adres ise Chaweng Beach. Kumsalda yürürken seçeceğiniz güzel bir restaurantta ıstakozlarınızı, pavuryalarınızı söyleyebilirsiniz. Seçtiğiniz her şey anında yanınızda hazırlanıp grilde pişirilip servis ediliyor. Biz farklı olması için bunlara ek olarak köpekbalığı ve mavi midyelerden istedik. Hepsi harikaydı. Fiyatları da makuldü.

 


Tatilin ilk bölümünü bitirdikten sonra Singapura'a geçiyoruz. Singapur çok gelişmiş bir yer. İlk önce havalimanından başlıyorum. Ne kadar büyük bir havaalanı ve modern olduğu ile ilgili söylenenleri duymuşsunuzdur. Bana ilginç gelen akıllı ekranların çok sık kullanılmasıydı. Bunun bir örneği de fotoğrafta yer alıyor. Büyük bir akıllı ekran karşısında satın almak istediğiniz şarabın hangi ülkeden hangi üzüm türü olduğunu hangi sene üretildiği gibi bilgileri ve şarap ile ilgili fotoğrafları görebiliyorsunuz. Oldukça basit bir fikir ama güzel bir uygulama.


Singapur'da 2 günümüz olduğu için ve bunlardan birini de tamamen Universal Studios içinde geçiridiğimiz için bahsedebileceğim çok fazla yer yok. 
Gezinin sonunda Thai mutfağından sıkıldığımız için Meksika mutfağı tercihinde bulunduk.

Senor Taco:
Burayı daha önce Singapur'da yaşayan bir tanıdığımızdan öğreniyoruz. Menüsünde birçok tekila ve yerel bira alternatifleri yer alıyor. Yemekler için çok güzel diyemem ama içinde bulunduğu Chijmes kompleksi mutlaka görülmeli. Bu alanda başka birçok restaurant ve bar yer alıyor. 



Son adres Marine Bay Sands Resort. Singapur'da roof restaurant ve bar için google'da arama yaptığınızda çıkan sonuçlara inanamazsınız. İşte bunlardan en iyisi sayılabilecek Marine Bay Sands. Barında bir şeyler içmeden sakın dönmeyin. Burçin abim ve Ömer bir daha Japon viskisi mi içeceğiz mutlaka deneyelim dedikten sonra sipariş verdikleri viskiyi çok beğenip ikinciyi istemişlerdi. Tam size bu yazıyı hazırlarken belki deneneyebilirisiniz diyecektim ki pazar günü abim aradı ve Vatan'ın haftasonu ekinde okuduğu haberi söyledi. " Japon viskilerinin haklı yükselişi" :) dolayısı ile artık sadece ben tavsiye etmiyorum :) http://pazarvatan.gazetevatan.com/haberdetay.asp?hkat=1&hid=20419







18 Nisan 2013 Perşembe


Sicilya/ Taormina- Etna

Sizinle paylaştığım ilk yazı oldukça önemli. Okuyup son noktaya ulaştığınızda bu kız neler yazacak belli oldu diye aklınızda bir fikir oluşacak. Devam etmeye veya etmemeye karar vereceksiniz. O yüzden benim için çok çok önemli bir yer ile başlamak istedim. Sicilya/ Taormina, gördüğüm yerler içinde hayatta buraya bir kere daha mutlaka geleceğim dediğim tek yer.  Umarım senin de beni yine okumanı sağlar :)
Yemeklerden söz edeceğimize göre bu yazı insanlar ve mekanlarla da ilgili olacak tabii.

2011 yılında balayı için Sicilya adasının küçük bir kasabası Taormina'yı seçtik. Çıkış noktamız güzel yemekler, güzel şaraplar, deniz, İtalya ruhu, kalite ve samimiyet bulmaktı.
İlk adım otelimiz Grand Hotel Timeo ile başladı.
Burada kalacalar için ilk tavsiyem terasındaki muhteşem Taormina ve Etna dağı manzarasnda Bellini'nizi yudumlamak ve Cannolinin tadına bakmak.  Cannoli ve gelo di mellone olarak adlandırılan Jel görünümlü meyve şekerlemeleri adanın en önemli geleneksel tatlıları.



Ara ara sizinle okduğum kitaplardan bilgileri de paylaşıyor olacağım: 
Frutta Candita: Şekerlemesi yapılan meyvelerin başında mandalina, incir, erik, armut ve kayısı gelir. Bu meyveler önce gözeneklerinin açılıp şekeri daha iyi emebilmesi için çok az pişirilir, ardından şurubun içinde kaynatılır. Kaynama sırasında su buharlaşır, şurubun içindeki şeker doğru dereceye geldiğinde ocak söndürülür. Şekeri iyice çeken ve hafifçe suyunu salan meyve, bu şurubun içinde üç-altı ay arası bekletilir. Meyve artık eritilmiş şekerin içine batırılarak şekerleme yapılmaya hazır hale gelmiştir. *

Tatile çıkmadan önce her zamanki gibi gerekli kaynaklar okunmuş, program çıkarılmışve  birkaç akşamın yemek rezarvasyonları yapılmıştı bile. 
Bugün bahsedeceklerim en beğendiğim dört adres: La Piezzetta, La Giara, Maffeis ve Al Duomo. 
Başlamadan önce gelato'lar, İtalyadaki en meşhur dondurmalar burada. 
Ancak, gelato size daha sonra anlatacağm benim için çok önemli başka bir konu başlığı! 

Al Duomo: Bu restorant en önemli meydan olan Corso Umberto'ya çok yakın. Kaldığımız oteldeki şeflerden tavsiye istediğimizde Al Duomo'nun burada yaşayanların tercih ettiği bir adres olduğunu belirtti. Özellikle hatırladığım oldukça güzel bir terasının bulunması ve her şeyin çok taze ve lokal tatlar barındırmasıydı.  Ton balığının (Tuna) bu kadar güzel olabileceğine inanamıyorum. Başlangıç olarakta yine deniz mahsüllerinden seçim yaptığımız bir gün olmuştu.



Maffei's: Adadaki en beğendiğimiz adres. Sempatik bahçesi ve tipik İtalyan aileleri ile farklı bir yer. Her masada bir kişi için ortalama 4 farklı bardak ve kadeh ( mineralli su, şarap, grappa ve kahve) bulunuyor. Gece boyunce uzun İralyanca sohbetler etrafınızı çeviriyor. En önemlisi mükemmel lezzetleri. Linguine Scampi, involtini de pesce, aklınıza gelebilecek her tür midye çeşitleri.  Taormina'da kaldığımız sürece dayanamadık ve  Maffei'sde iki defa yedik.





La Giara: Burası için ilk etapta söylenebilecek şey eşsiz manzarası. Taormina sahilden üstte kurulan bir yer olduğu için tepeden bütün sahil ve tormina yollarını görmeniz mümkün oluyor. Burası adada geldiğimiz en pahalı yerdi. Şarap, sunduğu manzara, dekorasyon  ve Şefin özel ikramları için değecek ancak yemekleri için aynı şeyi söyleyemeyeceğim bir yer. Neler yedik?  Tuna Carpaccio, Midyeli Siyah spaghetti, ev Yapımı ravioli….




La Piezzate: Taormina'nın ara sokaklarında keşfettiğimiz bahçesi ve çiçekleri sizi şaşırtacak mekan.  Sahibi ile tanışma fırsatınız olursa çok seveceksiniz. Küçük bir anımızı paylaşmanın tam zamanı. Birkaç gün üst üste balık yediğimiz için burada balık istemeye biraz tereddüt ediyoruz. Eşim kendisine tavsiyesini soruyor. Aldığı cevap karşılığında aynı balığı bir gün önce de yediğini paylaşıyor. İşte o anda God father setinin de bulunduğu adada, La Piezzate'nin sahibi Corleone ailesi ferdi gibi şöyle diyor: If you don't like it, you'll pay nothing.  If you like it, you'll pay twice.  Sonra bir kahkaha duyduk. Her şeyi hızlıca bitirdiğimizde memnun olduğunuzu sanıyorum dedi :) Evet bu mükemmel yerde harika şeyler yedik. Buradaki şarapların da güzel olduğundan bahsetmeliyim. Ada da nereden satın alabileceğimizi sorduğumuzda denediğimiz iki şarabından özel bir bağdan aldıklarını ve dışarda satılmadığını öğreniyoruz. :( 
Maccheroncini alla Norma, spaghetti alla vongole ve eşimin yediği mükemmel balık. Maalesef adını hatırlamıyorum. Tiramisu olmadan olmaz tabii….




Veeee son olarak Grand Hotel Timeo'nun tarifsiz sunum ve kahvaltıları için burada sözü fotoğraflara bırakacağım.  








 * Leonardo da Vinci'nin Sofrası