21 Ağustos 2014 Perşembe

Alkali Beslenme 2

Bu platformda en sevdiğim bölümlerden birisi olan yemek tarihi ve faydalı bilgiler kısmını biraz ihmal ettim. Ama bu açığı kapayacak güzellikte bir yazı sizi bekliyor. Bir süre önce yine buradan size Alkali Diyet kitabından bahsetmiştim. Bu yönlendirmeyi de pilates hocam Ebru Hanım'dan almıştım. Bana yaptığı bu mükemmel iyilik sonrası Dr. Ayşegül Çoruhlu'nun yeni kitabı çıktıkça takip etmeye karar verdim. Bu sefer daha teknik bir anlatım dili ile bize aktardığı yeni kitabından, kısa kısa notları yine sizlerle paylaşmak istiyorum. İstiyorum çünkü elinizde bu şekilde bir veri varsa ve bunu uygulama fırsatınız varsa denememek daha kötüsü bilmemek yazık olur. Üstelik kitabın ortaya koyduğu iddia artık sürdürülebilir bir beslenme şekline geçmek ve sağlıklı beslenmek için gerekenleri göstermek. Belki tüm aşamalarını adapte etmemiz mümkün olmayabilir ancak ben ilk kitaptan alkali su ve hayvansal gıdalarda keçi ve koyun ürünlerini tercih etme maddelerini günlük hayatıma soktum. Sizin de alacağınız tavsiyeler mutlaka olacaktır. Süpriz olarakta kitap sonunda yer verilmiş sebze sularından bir tanesini sizler için hazırladım ve denedim. Tarifi de yazının sonunda bulabilirsiniz. Benim seçtiğim bölümlerden keyifli okumalar...
  • Bu kitabın yazılış amacı sağlıklı olma kavramını atomlar seviyesinde açıklamak. Beslenme hücrenin ihtiyacı olan yiyeceği doğru seçmek demektir. Dolayısı ile bu yiyeceğin vücutta nasıl işlediğini, bize nasıl hayat ve canlılık verdiğini bilmeyi gerektirir:
  1. Modern yaşamda tükettiğimiz çoğu gıda elektronun tam zıddı proton kaynağıdır. Canlılığımızı sağlayan elektronlar yerine canımızı azaltan protonlar. Elektronlarımızı, yani yaşam enerjimizi nereden alacağımızı iyi öğrenmeliyiz.
  2. Antioksidan, serbest radikallerin peşinde olduğu eksik elektronu kendi içinden verebilen madde demektir.
  3. Bütün hastalıklara ve yaşlanmaya sebep olan durumların hepsi hücre zarından elektron kaybedilmesi ile başlar. Hücre zarı katılaştıkça maddelerin zardan içeri girişi azalır. Hücre ihtiyaçlarını alamaz, artıklarını atamaz, çöpleri ile kendi içine hapsolur.
  4. Mutluluğun kaynağı bağırsaklardır. Çünkü mutluluk hormonu serotoninin çoğu orada üretilir. Kendinizi mutlu sansanız bile bağırsaklarınız mutsuzsa gerçek anlamda mutlu sayılmazsınız. 
  5. Hayvansal proteinlerin tersine bitkisel proteinler daha az HCL ile sindirilebilir. Yapraklı bitkiler ise bağırsakta hiç bikarbonata ihtiyaç duymazlar. Çünkü bitkilerin, yani sebzelerin özellikle çiğ yendiklerinde içlerinde zaten alkali mineralleri ve alkali sıvıları vardır. Bikarbonatın korunması hayati önemdedir. Çünkü, en önemli asit tamponudur. Ne kadar hayvansal protein yersek o oranda bikarbonat kaybederiz.
  6. Elektron kaybetmek zarı sıvıyağ halinden margarinleşmeye doğru götürür. Bu durum zarın ideal yapısını bozar onu trans yapar. Hücrenin tüm vücut ile ilişkisi zar üzerinde olduğuna göre bu diyalogda bozukluklar başlar. İşte insülin direnci de, insülin ile diyaloğu bozulmuş hücre zarı demektir. 
  7. Akşam yemeği ile gelen enerjinin hepsi metabolizma tarafından gereksiz enerji olarak görülür. Metabolizma bu enerjiyi, glikoz halinde tutup insüline direnç gösteren hücre zarlarından içeri sokmaya uğraşmaktansa yağ haline getirip yağ depolarına gönderir. Geceki yağ deposu da hemen karnın etrafındadır.
  8. Alkali beslenmede ki önemli kaynaklar çiğ sebzeler, (sebzelerin renkleri koyulaştıkça daha çok elektron içerirler, daha fazla alkali yaparlar. Morlar en güçlü alkali yapıcılar) enzimler, sebze suyu. Devamında renklere göre alkali beslenme kitapta anlatılmış. 
  9. Sağlık için öğleden sonra 4-5 arası akşam yemeğini yemek ve daha sonrasında sadece söğüş sebze, sebze suyu ve bitki çayları içerek geceyi tamamlamaktadır. 
  10. Saat 19.00 sonası akşam yemeği yemememiz gereken durumlarda: Sebzeler sınırsızdır. Yağlar zeytinyağ rahatlıkla kullanılabilir. Baharatların hepsi her öğünde serbesttir. Özellikle tarçın her yemekten önce biraz tüketilmelidir.
  11. Bağırsak detoksu için, bağırsakların toksin atmasını desteklemek için prebiyotikler gereklidir. Modern beslenme modelinde en iyi doğal prebiyotik kaynağı ev yapımı yoğurt veya kefir sayılabilir. Güçlü bağışıklık söz konusu olduğunda ilk korumamız gereken bağırsaklarımızdır. 
  12. Glutatyon maddesi karaciğerdeki en önemli detoks maddesidir. Soğan ve sarımsak, lor peyniri ve kavun tüketmek glutatyonun yapımını artırır. Karaciğer sağlığı için omega-3 türevi yağlar günlük olarak tüketilmelidir. Karaciğer detoksunun artırılmasına yardım edecek brokoli, karnabahar, brüksel lahanası ve C vitamini içeren besinler tüketilmeli.
  13. Son olarak, suyun alkali değeri 1 birim arttığında temizlik gücü 10 kat artar. ph'ı 7 olan suya göre 8,5 olan su 150 kat daha fazla temizlik gücüne sahiptir. Kitaptan ilginç bir bilgi daha zemzem suyunun PH'ı 10'dur.
Limonlu Smoothie

Malzemeler
  • 1 salatalık
  • 1 avuç kereviz yaprağı
  • 1 avuç fesleğen yaprağı
  • 1 limon (soyulmuş)
  • 2/3 bardak su
* Hepsini blender'dan geçirerek içiniz. 




18 Ağustos 2014 Pazartesi

Fıstıklı Patlıcan Dolması



Dolma deyince aklımıza hep belli tip çeşitler geliyor. Özellikle biber, yaprak sarma, pazı, kabak, kuru patlıcan gibi sebzeleri kullanıyoruz. Bu sefer farklı bir şeyler denemek isteyenler için hem iç harcı diğerlerine göre biraz daha farklı hem de baharatların verdiği aroma ile lezzetli bir dolma denemesi fırsatı mümkün. Fıstıklı patlıcan dolmadan bahsediyorum. Ancak baştan şunu söylemeliyim içindekiler ayrı ayrı hazırlandığından diğer dolmalar kadar pratik değil. Yemeğimizin gerçek adı Sheikh el mashi beingan olarak geçiyor. Lübnan mutfağına ait bir lezzet. Bende ilk defa denedim ve çok severek yedim. Kitapta yanında yoğurt ile servis edilmiş. Uyumlu bir sunum oluyor. Deneyeceklere şimdiden afiyet olsun.

Fıstıklı Patlıcan Dolması

Malzemeler

  • 5 adet orta boy patlıcan
  • 2 adet domates
  • 1 adet limonun suyu
  • 2 çorba kaşığı tereyağı
  • 2 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1 adet soğan
  • 300 gr kıyma
  • 1 çay bardağı çam fıstığı
  • 1/2 çay kaşığı tarçın
  • 1 çay kaşığı kimyon ( Ben eklememeyi tercih ettim)
  • 1 çay kaşığı zerdeçal
* Pişirirken yarım bardak su eklemeyi tercih ettim.

Hazırlanışı


  1. Küp doğranmış soğanları tereyağında kavurun.
  2. Kıymayı ekleyin ve kavurmaya devam edin. Kıyma suyunu çekince fıstıkları ve baharatları kavurun.
  3. Tüm malzeme domates ve limon suyu hariç olmak üzere karıştırın.
  4. Patlıcanları kabuklarını çizgili bir şekilde soyup ortadan ikiye bölün ve içlerini oyarak tuzlu suda 15 dakika bekletin. Daha sonra normal sudan geçirin.
  5. 2 çorba kaşığı zeytinyağda rendelenmiş domatesleri kavurun.
  6. Patlıcanların içini hazırladığınuz karışım ile doldurun ve domates sos ile domates parçalarını üzerine yerleştirin.
  7. Üzerine limon suyunu gezdirin. Suyu ilave edin.
  8. Kapağını kapatarak patlıcanlar yumuşayıncaya kadar pişirin.








6 Ağustos 2014 Çarşamba

Kırmızı erikli parça çikolatalı kek


İşten çıktınız eve doğru gidiyorsunuz, akşam ne yiyebilirim veya evde ne yapılabilir düşüncesi içindesiniz ama hiçbir şey yapmak istemiyorsunuz. Bu durumda kurtarıcı olabilecek bir kek tarifini paylaşıyorum. Basit bir şekilde uygulayabilir ve keyfini çıkarabilirsiniz. Bu tarif mutfakta harikalar yaratan annemin gelenseksel bir tarifi. Ancak ben içine çok sevdiğim kırmızı erikleri ekledim. Erikler ısı ile marmelat gibi bir hal alıyor ve ekşi bir lezzet katıyor. Keki hafif ılıkken de yerseniz bu akşamın güzel geçeceğinden eminim :) İşte karşınızda biraz müdahele edilmiş anne keki.
* Kekiniz kalıba dökülürken yoğun kıvamlı olacaktır.

Kırmızı erikli kek

Malzemeler


  • 17 çorba kaşığı toz şeker
  • 19 çorba kaşığı un
  • 4 yumurta
  • 1 paket kabartma tozu
  • 2 çay kaşığı vanilya
  • 100 gr parça/damla çikolata
  • 1 su bardağının yarısı ayçiçek yağı
  • 1 su bardağının yarısı süt
  • 3 adet kırmızı veya mor erik ( kullandığım erikler oldukça büyüktü, küçük ise eriklerin sayısı arttırılmalı)
Hazırlanışı
  1. Kek kalıbınızı yağlayarak fırına hazır hale getirin.
  2. Fırını 180 derecede ısıtın.
  3. Büyük bir kapta yumurta ve şekeri karıştırın. Başka bir kapta un, kabartma tozu, vanilya ve parça çikolataları bir araya getirin.
  4. Yumurta ve şeker karışımını uzun bir süre, karışımda küçük baloncuklar olana kadar çırpmaya devam edin.
  5. Ardından ayçiçek yağı ve süt karışımını bu karışıma ekleyin, çok fazla karıştırmayın.
  6. Unlu karışımı da ekleyin ve mümkünse çırpıcı bir alet ile değil, spatula kulllanarak karıştırın.
  7. Son olarak, daha önceden iri küpler halinde hazırladığınız kırmızı erikleri ekleyin. Karışımı kek kalıbına alın ve fırına atın.
  8. 55 dakika süre ile pişirin. Afiyet olsun.