31 Ağustos 2015 Pazartesi

Yasemin /Burgazada & sürpriz


Bazı şeylerin çok fazla anısı olunca objektif yazabilmek çok zor oluyor. Burgazada benim için böyle işte! En yakın arkadaşım Burgazadalı bunun sonucunda üniversitede sık sık gittiğimiz ada da elbette görülecek çok yeri ziyaret etme şansım oldu. Kalpazankaya, Fincan bunlardan birkaçı. Bugün bahsedeceğim restaurant ise dört beş senedir her yaza veda yaptığımız Yasemin.


Adada kalabalık mekanlardan sıyrılan hemen deniz kenarındaki masaları ile çok iç açıcı bir yer. Türkiye'de neden böyle olur bilemiyorum yüksek standartta bir servis beklemeden eğlenceli bir gece geçirebilirsiniz. Bu balık lokantasında görmeye alışık olduğumuz mezeler yer buluyor. Soslu levrek, çiroz, uskumru, patlıcan salataları, ahtapot salatası gibi. Mezelerde füme uskumru, köpoğlu, kaya koruğu, levrek marin istiyoruz. Ara sıcak olarak kalamar ve balık tercihimiz sardalya. Tatlı konusuna özel olarak değineceğim. Mezeler oldukça standart. Peynir ve kavun iyi. Otlardan kaya koruğunu özellikle güzel buluyorum. Kalamarın porsiyonu bir servis için az olsa da dışı çıtır çıtır ve içi yumuşacık. Balık ise çok iyi, sardalyaya en çok yakışan şekilde ızgara yapılmıştı.




Tatlı konusunda ise her zamanki gibi dışardan paketimiz ile geliyoruz. Bunu yapmak uygun mu? Kesinlikle değil. Ama Ergün'ün milföy tatlısı için bunu yapmaya değer mi? Kesinlikle evet :) İster vişne ile ister çilek ile hazırlanmış olsun milföyün renginde tadından ne demek istediğimi anlayacaksınız. Beni en mutlu eden şey bu tatlı. Ada'da deniz otobüsünden iner inmez bu pastaneye uğrayıp her lokmada çıtır çıtır lezzetin keyfini çıkarın.


27 Ağustos 2015 Perşembe

Guacamole


Bugünki tarifim tam bir Meksikalı. Guacamole Meksika'da yaygın olarak soğuk bir başlangıç olarak sunuluyor. Taco içindeki halini de umutmamak gerek. Orjinal tarifi Meksikaya ait olan bu pürenin başlıca kaynağı avokado çok eski kökleri olan bir meyve. Avokadonun başka iyi bir eşlikçisi de hiç şüphesiz karides. Püremize dönecek olursa hazırlandıktan sonra hızlı bir şekilde tüketilmesi gerekiyor. Havaya maruz kaldıkça rengi değişiyor bu minik püf noktasını hatırlattıktan sonra birkaç shot tekila yanında harika gidecek tarifimize başlayalım.

* Sunumunda tortilla ile servis edilmeli. Benimki gibi evde hazır yoksa bu formdaki cipsleri kullanabilirsiniz.

Malzemeler
  • 3 adet avokado
  • 1 adet lime
  • 2 adet domates
  • 1 soğan
  • zeytinyağı
  • tuz ve karabiber
  • 1 tutam kişniş
  • 1/2 adet kırmızı biber( isteğe bağlı)
Hazırlanışı
  1. İkiye böldüğünüz avokadoların içini bir kaşık yardımı ile bir kabın içine çıkarın. Püre kıvamına gelene kadar çırpıcı ile karıştırın.
  2. Lime suyunu üstüne ekleyin ve iyice karıştırın.
  3. Domatesleri küçük küpler halinde doğrayın.Püre üstüne ekleyin ve iyice karıştırın. 
  4. Soğanı soyun küçük parçalar halinde doğrayın. Biber içinde aynı işlemi yapabilirsiniz. İnce doğradığınız kişnişi de hazırladıktan sonra hepsini avokado püresi ile bir araya getirin.
  5. Zeytinyağı, tuz ve karabiberi ilave edin. Soğuk olarak servis edin.

16 Ağustos 2015 Pazar

Sardalyalı Makarna


Yine tam dönemine uygun bir tarifi sizinle paylaşıyor olacağım. Öncesinde dönem diye belirtince aklıma farklı bir konu geldi. Paris'teyken aldığım bir yemek kitabının kategorize edilme yöntemi çok hoşuma gidiyor. Yemekleri sınıflarına göre çorba, et yemekleri, tatlılar değil de mevsimlere göre ayırmış kış yemekleri, yaz yemekeleri gibi. Benim ilk yazmaya başladığım dönemde olduğu gibi hangi sebze hangi mevsime ait tam olarak bilmeyenler ve serada veya hormonlu besinleri tüketme riskine yakın olanlar için mükemmel bir derleme. Bu şekilde hangi ürünü o mevsimde almanız gerektiğini de anlıyorsunuz. Bugünki konumuz ise "sardalya" bu balığın ızgara pişirilmiş hali harika olduğu bir gerçek. Benimki buna sadece alternatif Sicilya'dan gelen bir lezzet önerisi :) Bu tarifi Elvan Uysal Bottoni'nin kitabında yer alan bir tarifi, La Cucina Italiana dergisindeki tarif ile birleştirerek uyguladım. Sicilya'da çok önemli olana kuş üzümü ve fıstığı seviyorsanız bu tarifi de çok seveceksiniz. İyi haftalar! Şimdiden afiyet olsun.

Sardalyalı Makarna

Malzeme

  • 400 gr taze rezene
  • 300 gr makarna
  • 350 gr temizlenmiş sardalya
  • 30 gr kuru üzüm
  • 30 gr çam fıstığı
  • 1 adet soğan
  • Zeytinyağı
  • tuz, karabiber, toz safran
Hazırlanışı

  1. Rezeneleri kaynar suda haşlayıp süzün. Haşlama suyunu bekletin. 
  2. Kuru üzümlerin üstüne sıcak su ekleyerek biraz şişmesine izin verin. Bir tavada zeytinyağını ısıtıp soğanı ilave edin. Bir çay kaşığı toz safranı küçük bir kapta biraz su ile eritip tavaya ekleyin.
  3. Kuru üzümleri haşlama suyundan süzerek alın. Çam fıstıklarıyla birlekte soğanlı karışıma ekleyin. 
  4. Sardalyaları da tavaya ekleyin. Rezeneleri de tavaya ilave edin. Karabiber ile tatlandırıp tavanın kapağını kapayarak 3-4 dakika pişirin.
  5. Makarnanızı rezene için kullandığınız suyun bir kısmını kullanarak al dente pişirin. Süzdikten sonra sardalyaların olduğu tavaya aktarın. Birkaç dakika sonra servise hazır.





12 Ağustos 2015 Çarşamba

Mayhoş soğan & Krem karamel

Al dente lütfen'in instagram hesabında "teaser"edilmiş yeni tarifler mayhoş soğan ve krem karameli paylaşma vakti geldi. Arpacık soğan ister tart ister galeta ister ana yemek yanında servis edilsin her zaman çok uyumlu. Bu seferki tarif ise ana yemek öncesi iştah açmak üzere kullanılabilir. Krem karamele gelince bu tarif çok değerli çünkü hiçbir yayından öğrenilmiş değil, bizzat yaşanmışlık sonucu sizlere ulaşıyor. Giresun'daki sevgili komşumuz Aysun Teyze'ye ait bu krem karamel tarifine bayılmamak mümkün değil. Üniversitede her yaz evime geldiğimde beni karşılayan bu tatlıyı sadece anıları için bile sevebilirim. İlk uyugulamada bile doğru sonuca ulaşıp kabından ters çevirebileceksiniz.
Karemelinin o kadar güzel bir rengi ve tadı oluyor ki her kaşıkta bu zevki almanız dileği ile.

Mayhoş soğan


Malzemeler

  • 500 gr arpacık soğan
  • 50 gr tereyağı
  • 50 cl elma sirkesi
  • 2 kaşık şeker
  • 50 cl su 

Hazırlanışı

  1. Öncelikle soğuk suda arpacık soğanları yarım saat bekletmelisiniz. Tarifte bu şekilde daha tatlı olacaklarını belirtiyor.
  2. Tavada tereyağını eritiyoruz, yağa şeker ilave ediyoruz. Şeker eridiğinde önce sirke sonra suyu ekliyoruz. Soğanları kurulayıp sirkeli karışıma atıyoruz. Kısık ateşte bir saat pişmeye bırakıyoruz. ben bu süreyi uzatıp kısık ateşte 2 saate yakın pişirdim. 
  3. Soğanlar iyice renk değiştirmeye ve kahverengi bir görünüm alana hatta yer yer yanmaya başlayınca oluyor.
Krem Karamel


Malzemeler
  • 8 çorba kaşığı şeker (karamel için)
  • 5 çorba kaşığı şeker
  • 5 yumurta
  • 1 lt süt
  • 1 paket vanilya
  • 1 portakal kabuğu rendesi, en ince tarafı kullanılacak
Hazırlanışı


  1. Tavada şekeri eritin. İyice eriyip kahverengi olunca, yanmaması önemli ancak oldukça renk alacak, bu aşamada alıp servis edeceğiniz kaba dökün ve hızlıca etrafa doğru yayarak kapta daha geniş bir alanın karamel olmasını sağlayın.
  2. Yumurta ve şeker mikser ile çırpın. Karışımın rengi daha açık bir renk aldığında, yavaş yavaş sütü ilave edin. Bu süreçte karıştırmaya devam edeceksiniz. Karışımın hacmi köürerek fazlalaşılacaktır. Merak etmeyin fırında bu oran kendi halini alacak. 
  3. Bu aşamada vanilya ve portakal kabuğunu da ilave edip biraz daha karıştırın her şey hazır.
  4. Karameli döktüğünüz kabın üstüne bu karışımı dökün.
  5. Fırını 170 dereceye ayarlayın. Kullandığınız kabı içine yerleştirebileceğiniz daha derin bir kaba su doldurun ve diğer kabı içine koyarak fırına verin. Bu şekilde Benmari gibi bir işlem ile pişecek.
  6. Bir buçuk saate yakın pişirin. Önemli nokta soğuyana kadar fırının içinde kalmaya devam edecek. Dolapta da bir gün kalması gerekiyor. 24 saat sonra servis edebilirsiniz. 


10 Ağustos 2015 Pazartesi

Escale/ İstanbul

İstanbul'da restaurant alternatiflerine eklenen yeni markalar çok sevindirici. Marka kelimesini kasıtlı olarak seçtim. Uzun süre adını koruyabilecek, kendi kimliğini yaratmış ve farklılaşmış mekanlar olarak görüyorum bu adresleri. Bugün yazım Escale hakkında olacak. Ancak bir yer daha var ki La Scarpetta onu da yakınlarda ziyaret ettim ve kesinlikle öneriyorum, benzeri bir örnekle tarif edemeyeceğim. Escale'e gelince menüsünde farklı tatları bulabiliyorsunuz. Bir dünya karması diyebiliriz. Başlangıçlarda ekşi maya ekmeğinde bruschetta veya buratta varken sıcak başlangıçlarda edamame veya tempura karides bulabiliyorsunuz. Bu çeşitlilik biraz korkutsada açık mutfağını, şarküteri bölümünü gördükten sonra algınız değişiyor. Mekanın dekorasyonu ile ilgili bahsedilen çok güzel sözcükleri geri de bırakıp yemeklere gelince:
Sıcak başlangıçlardan babakale ızgara ahtapot deniyoruz. Soğuk başlangıçlardan bruschetta. Ana yemek olarak karamelize şeftalili semizotu salatası. Tatlı seçimimiz ise çikolata çorbası. 
Bruschetta'yı kullandıkları zeytinyağı ve ev yapımı ekmeği ile oldukça iddialı. Kesinlikle başlangıç için iyi bir seçim. Ahtapot ise sunumu ile gözümüze hitap etsede, fazle ızgarada kalması sonucu bütün güzelliğini kaybetmişti. Romesco sos dahi güzel bir bitiriş sağlayamamıştı. Salataya gelince sizde taze, damağınızda ferah ve sulu bir lezzet kalmasını seviyorsanız bu salatayı seveceksiniz. Son olarak çikolata çorbası adı ile çok iddialı. Gelene kadar türlü türlü hayaller kurmama yetiyor. Çikolata parçacıkları akan çikolatalar gibi şeyler hayal ederken çok farklı bir tabak geliyor. Panna cotta'ya çok benzeyen, biraz da beyaz çikolata tadı alınan bir tatlı. Ortalama bir lezzeti var ancak pazarlanan ismi oldukça yaratıcı. Escale için düşüncem en kısa sürede tekrar gidip mevsimin körpe zeytinyağlıları gibi farklı lezzetleri Kanyon'da denemek.