23 Haziran 2013 Pazar

Alkali Mutfak

Bahsedeceğim konunun etkisi benden uzaklaşmadan bir an önce yazayım istedim. Sizlerle paylaştığım yazılarda daha çok bilgi verebilmek için farklı yemek tarihi kitapları okuyorum. Bu sırada bir tanesinden pilates hocam Ebru Hanım'a bahsederken, özellikle bir kitabı işaret etti: "Alkali Diyet". Bu kitabı okduğunuzda diyet içeriği değil beslenme de dikkat edilmesi gereken noktaları içerdiğini göreceksiniz.
Beni en çok etkileyen konu ise neden o besinlerin tüketilmesi gerektiğini herkesin anlayabileceği bir dille anlatmış olması. 
Symi'deyken hızlı bir şekilde bitirdiğim kitaptan bazı faydalı bölümleri paylaşacağım ama Dr. Ayşegül Çoruhlu'nun bu rehberinin kesinlikle okunmasını tavsiye ediyorum. 

Vücudumuzun asit tarafa kaymış olması neredeyse kaçınılmaz hale geldi. normalde insan vücudunu hafif alkali olması için programlanmış bir organizmadır. Bu sunuş ile başlayan kitap neden alkali sorusuna cevap veriyor. 
  • Yağ deposu hem enerji hem de asit deposudur. vücut kendi sıvılarındaki atamadığı asitleri emniyetli bir yerde depolamak ister. bu yerlerden biri de yağ deposudur. fazla enerjiyi depolamak için yağ asidi oluştururken içine bol miktarda asit hidrojen iyonu depolanır. kilo vermek için asit yükü fazlaysa bu yağları yakmak zorlaşır.
  • besinlerde aldığımız doymuş yağların doymuşluğunu belirleyen, yağın içindeki hidrojenlerdir. bu yağlar içlerindeki fazla iyonlarıyla, hidrojene doymuşlardır. hidrojene doymuş demek fazladan hidrojen alacak yeri yok demektir. Dolayısı ile doymuş yağlar tüketildiğinde, vücutta asit oluşturan diğer hidrojenleri alamazlar.  doymamış yağlar ise hidrojene doymamışlardır. Ortamdaki asit yükünü üreten hidrojenleri kendi üzerlerine alabilirler. bu şekilde asitlenmeyi azalttıkları için alkali yağlardır. Omega 3 ve Omega 6'lar bu tip yağlardır. Omega 3'ün en önemli kaynağı balıklardır.
  • kitap boyunca asiditeye sebep olan en önemli sorun şeker olarak gösteriliyor. gELİŞMİş organizmanın insülinle kendini korumaya çalıştığından bahsediliyor. bizler de bu durumda onu zorluyoruz. Şekerin zararları sadece asitlenmeye sebep olarak değil farklı faktörlere de yol açıyor.  Bir tanesine değinirsek; biraz basit şeker kullanımından sonra kandaki birinci savunma sistemimiz olan lökosit sayısının azaldığını tespit edilebilir. Savunma sistemi az miktardaki basit şekerle bile zayıflar.
  • Süt ve peynir grubunun asitlenmeye katkısı detaylı olarak bahsediliyor.
  • Tuz konusuna gelince, sofra tuzunda sadece sodyum ve klorür varken, deniz suyunda tüm elektroitler yani sodyum, potasyum, klorür ve diğer elemetler magnezyum, kalsiyum gibi toplam 84 tanesi mevcuttur. Bunların birbiri ile arasındaki oran vücuttaki oran ile aynıdır. dengelemek için fazla su tutulmasına gerek kalmaz. Sofra tuzu deniz ve kaya tuzunun işlemden geçirilip 84 mineralinin 82'sinden arındırılmış ve beyazlatılmış halidir.
  • ALKALİ su içmek sağlık için yapılabilecek en kolay, en akıllıca yatırımdır.
  • ideal alkali beslenme planında her öğünde asit oluşturan yiyecekleri, alkali oluşturan yiyeceklerin dörtte biri oranında tutmak idealdir. 
Benim içinde en faydalı gördüğüm bazı bilgiler bu şekilde. Kitapta doğru beslenme planı örnekleri ve hangi gıdanın alkali hangilerinin asit olduğu bilgileri yer alıyor.

İlk etapta önlem olarak neler yaptım? suyumun PH değerini kontrol ettim. Erikli su kullanıyoruz PH değeri belirtilen 7'nin üstünde. Zaten deniz tuzu kullanıyorduk ama normal tuzu tamamen kaldırarak yeni deniz tuzu satın aldık. Et ve tavuk yemekleri yanında mutlaka 3 katı veya 4 katı oranında sebze yeşillik tüketmeye başladık. Tüketilen peyniri inek peyniri yerine keçi peyniri haline getirdik.

Çok basit önlemler ile sizde biraz daha sağlıklı ve alkali ortam sağlayabilirisiniz. Umarım bu bilgiler herkes için faydalı olur.

Sevgiler :)





2 yorum: