10 Ekim 2013 Perşembe

Tariflerle gelenekler anlatılabilir mi? (Kalavasas yenas de karne)

Bugün uzun zamandır blogun "geçmişten bugüne yemekler" bölümüne bir şeyler yazmadığımı fark ettim. Aklıma hemen geçenlerde minik not defterimi yazdığım, bu konu mutlaka blog'ta paylaşılmalı, yazım geldi. Birkaç kitabı bir arada okuduğum için, unutmamak için minik işaretler, sayfa kıvırmalar bazen de böyle notlar alıyorum. Size iletmeye değer bulduğum bugün ki konu ise Mario Levi'nin son kitabı "Size pandispanya yaptım" kitabından. Henüz yarısına geldiğim kitapta, Musevi cemaati geleneklerine ait bazı şeyler öğreniyor bir yandan da Seferad mutfağı hakkında fikriniz oluyor. Okudukça şaşırıyorsunuz. Bazı tarifler o kadar güzel ki, benim gibi tarifi okurken tadını hayal edip canlandırabiliyorsanız ne demek istediğimi anlayacaksınız. Acaba kitabın kurgusu içinde gerçek mi değil mi diye tereddüt ettiğim tarifleri gerçekten internetten araştırdığımda buldum. Kitaptan derleme yaptığım tarife geldi sıra:

Kalavasas yenas de karne

Malzemeler

Kabak, şamfıstığı, su, toz şeker, tarçın, kuş üzümü, kıyma, tuz ve karabiber

Hazırlanışı
(Kitapta yazıldığı şekli ile alıyorum)
Kabaklar ikiye bölünecek, ayıklanacak ve oyulacaktı. Büyükçe soğanı keskin bir bıçakla doğrarken tam da böyle bir yerdeyim işte. Yola çıkmıştım. Önce 50 gram kadar şamfıstığını, renkleri hafiften dönmeye başladığında da soğanları kavurmaya bırakmıştım. Onun da rengi hafiften döndüğünde ılık suda bir süre beklettiğim kuş üzümleri ile kıymaya gelmişti. Ancak, bu sefer kıymanın fazla kavrulmasına gerek yoktu. o kızgın yağda saoğan ve fıstıklarla bir iki kere çevrilmesi ve hafiften pişmesi yeterliydi. Bu arada karışımın içine biraz tuz ve karabiber eklemeyi de ihmal etmemiştim tabii.  İçlerine bu kıymayı koyduğum dolmaları ben de özenle tencereye yerleştirmiştim. Üzerlerine, önce geleneğin o vazgeçilmez tadını yakalamak umuduyla, yakılmış şekeri, sonra kuzu kemiklerinden elde edilmiş suyu ve iki üç çubuk tarçını da koyarak...
Yemeğin kısık ateşte pişmesi gerektiği kuralınıysa zaten unutmazdım.

Diğer tarif ise bu kabaklardan çıkan içlerin kullanıldığı bir yemek: "Almodrote"

Malzemeler

Kabakların içleri, ekmek, yumurta, ayçiçek yağı, kaşar peyniri, beyaz peynir, dereotu, tuz

Hazırlanışı

Rendeleyip sularını iyice sıktığı bu kabak içlerine, ıslattıktan sonra yine suyu iyice sıkılmış iki dilim ekmeği, iki yumurtayı, bir kahve fincanı ayçiçeği yağını, bir su bardağı rendelenmiş kaşarı, yüz gram kadar çatalla ezilmiş beyazpeyniri ve biraz dereotunu katmış, elde ettiği bu karışımı sabırla yoğurarak dibi yağlanmış ve unlanmış tepsiye yaymıştı. Üstüne biraz rendelenmiş kaşarpeyniri serpmeyi de ihmal etmeyerek... Sonrası, 180 derece ısıtılmış fırının işiydi...

Bunun gibi bazı tarifleri, sanki kurgunun bir parçası gibi okumak çok güzel bir fikir.  Umarım sizi de benim kadar heycanlandırmıştır...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder